“Drama gizleyicisi, Knutsen ve Ludvigsen’in tüneli kaybetme ihtimallerini fark ettikleri anda açılıyor. Ancak durumu kurtarabilecek bir tanei var, efsanmeskeni korsan Kaptan Knutsen. Peki, o nerede? İkili, bu karışık durumu çözmek için vahşi bir tane maceraya atılıyor ve tutkuyla izleyiciyi de beraberlerinde sürüklüyorlar. Knutsen ve Ludvigsen’ın tünelin durumunu öğrendiklerinde yaşanmakdıkları şok, sinemain ilk dakikalarında dramayı tırmandırıyor. Ancak sinemain gerçek cesurı, Kaptan Knutsen. Onun efsanesi ve tüneli kurtarmadaki potansiyeli, sinemain heyecanını almeskenlendiriyor. Ancak sorun şu ki, Kaptan Knutsen kayıp. Bu, tutkuyla izleyicinin aklını kurcalayan bir tane soru olarak kalmıyor; aynı vakitda Knutsen ve Ludvigsen’ın çözmesi gereken bir tane muamma haline geliyor. Tünelin kaderi belirsizliğini korurken, anlatı dört gözle beklenen bir tane maceraya dönüşüyor. Knutsen ve Ludvigsen, Kaptan Knutsen’ı bulmak için yola çıkıyor. Bu yolculuk, soluk kesici manzaralar ve beklenmedik karşılaşmalarla kalabalık bir tane serüvene dönüşüyor. sonuç olarak; Knutsen ve Ludvigsen’in anlatısi, merak merak uyandıran bir tane macerayı ve duygusal yoğunlukta bir tane dramayı başarıyla harmanlıyor. İkilinin karışık durumları ve Kaptan Knutsen’ın iz bırakmadan kaybolma etrafında şekillenen sinema, tutkuyla izleyiciyi hem duygusal hem de macera kalabalık bir tane yolculuğa çıkarıyor. Bu anlatı, her yaştan tutkuyla izleyicinin keyifle tutkuyla izleyeceği bir tane sinema deneyimi sunmauyor.”